Ay: Ocak 2017

2016’nın son günlerinde başlayan dolardaki hareketlilik, 2017’nin ilk günlerinde de devam ediyor. 2016 yılında dolar dünya piyasalarında yüzde 4 değer kazanırken, Türkiye’de dolar fiyatı yüzde 20 arttı. 2017 yılının ilk on gününde dünya piyasalarında dolar yüzde 0.5 değer kaybederken Türkiye’de dolar fiyatı yüzde 7.6 oranında arttı.

Bu artışa bakarak, en fazla konuşulan konuların başında” Dolar Artarsa Ne Olur?” ve “Dolar artışı bizi, ekonomimizi nasıl, etkiler?” konuları geliyor.

Dolar artışının etkileri

Dolar fiyatının Türk lirası karşısında değer kazancı on yıllardır Türkiye’nin kronikleşmiş ekonomik sorunların başında gelmektedir. Türkiye için, dolar artışı, halkının son derece yakından takip ettiği ve hayatın her alanında derinden hissettiği önemli bir ekonomik gelişmedir.

Dolarının artmasıyla birlikte eğer bankada dolar mevduatı veya yastık altında dolar birikimi varsa ve kazancı dolar ise ve dolar borcu yoksa bu artıştan avantajlı çıkabilirler. Dolar artışında zararlı çıkacak olanlar ise Türk lirası kazancı olanlar, dolar borcu olanlar, dolarla kredi kullananlar, artış öncesi dolarını bozup liraya geçenler, dolarla ödeme yapanlar gibi daha birçok örneği sıralayabiliriz. Kurumsal şirketler açısından bakıldığında ise kazancı lirası olup ama tersi tarafta dolar kredisi kullanan şirketler ve ham maddesini dolar ile temin edenler zararda ancak gelirleri döviz, ödemeleri Türk lirası ile olanlar ise avantajlı olacaklardır.

Dolar artışının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri

Dolar artışının ekonomi üzerine tümden olumsuz etkisinin olduğu görülse de bazı sınırlı olumlu etkilerini de saymadan geçmemek gerekir. Bazı sektörler keskin döviz artışlarından son derece olumsuz etkilenerek dar boğaza girerken, bazı sektörler ise dolar artışından son derece fayda sağlamaktadır. Örneğin yurt içi turizm ve hizmet sektöründeki tüm alt gruplar döviz artışı sebebiyle Türk lirasının ucuzlamasıyla birlikte büyük avantaj sağlayabilmektedir. Türk lirasının değerinin dolar ve euroya karşı düşmesi, Türkiye’yi çok daha ucuz bir ülke haline getireceğinden dolayı, turist akınına uğrayacak turizmcilerde yüzler hep gülecektir. Hizmet sektörünün birçok alanında ucuz hizmet sayesinde yine yüzlerin güldüğü taraf olacaktır.

İhracat yapan tüm kurumsal şirketler ucuz malları ile yurt dışı pazarlarında önemli rekabet avantajına sahip olacaklardır. Artan ihracata karşın düşen ithalat sonucunda dış ticaret açığında azalma yaşanacaktır. Bu durum tabi ki doğal olarak Türkiye gibi cari açığı olan ülkelere son derece pozitif katısı olan bir gelişme olacaktır. Artan dolar ile dış ticaret açığının ve ek olarak turizm gelirleriyle birlikte cari açıktaki kapanma kamu bütçeleri tarafında ciddi düzelmelere sebebiyet verecektir. Yurt içerisindeki daralan ticaret hacmi ile kur baskısı ile oluşacak enflasyon bu sefer talep yetersizliğinden dolayı enflasyonun ateşini düşürecektir. Enflasyonun düşmesi faizlerin yeniden gerilemesine ve kredilerdeki artışlar ile birlikte yeniden ekonomik canlanmaya sebebiyet verecektir. Bu döngü durumu günümüz ekonomilerinde sürekli olarak değişkenlik göstermektedir. Bu noktada önemli olan aşırı uç seviyelerde döviz kurlarında aşırı değerlenme veya aşırı değersizleşme durumunun olmaması, daha sağlıklı bir ekonomik sistemin oluşmasını sağlayacaktır.

Dolardaki yatırım ve getiri fırsatlarından Forex piyasasının sunduğu yatırdığınız teminatın üzerinde yatırım yapmanızı sağlayan kaldıraç ve fiyatların hem düşüşünden hem de yükselişinden getiri elde edebilmek gibi avantajlarından yararlanabilmek için, yatırımcısının her zaman yanında olan GCM Forex’in internet sayfası www.gcmyatirim.com.tr/forex/ ‘i ziyaret edebilirsiniz.

2017’nin yatırımcısının yüzünü güldürecek yatırım araçlarının başında gelen doların fiyatının ne olacağı konusu Türk lirası ve diğer Türk varlıkları açısından büyük önem taşıyor.

İç ve dış belirsizliklerle başladığımız 2017’ye, Amerikan Merkez Bankası FED’in 2016’nın Aralık ayında gerçekleştirdiği faiz artırımı sonrası, yükseliş trendi yakalayan dolar damgasını vurması bekleniyor. FED’in 3 faiz artışı yapacağının beklentisinin olduğu 2017’de Amerikan ekonomisinin toparlanacağında dair öngörüler bulunuyor. Ancak ekonomistlerin yaptığı büyüme ve enflasyon tahminlerinde ise revize olasılığı oldukça düşük olarak görülüyor.

Donald Trump’ın seçim kampanyasında yapacağını öne sürdüğü teşvik paketinin Amerika’nın büyüme ve enflasyon oranına nasıl bir etki edeceği belirsizliğini koruyor. Bu durum Trump’ın 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturmasının ardından netleşmeye başlayacak.

Doların yönünü FED belirleyecek

Hatırlanırsa; FED, 2016 yılına 4 faiz artışı hedefi ile başlamıştı. Ancak sadece Aralık toplantısında faiz artırdı. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecinden sonra küresel risklerin artması, petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyonu negatif etkilemesi, gibi sebepler yüzünden faiz artışı ötelenmişti. 2016’nın son yarısında Amerika’nın ekonomik aktivitesinin güçlenmesi ve Trump’ın uygulayacağını belirttiği ekonomi politikalarının enflasyon ve büyümeyi güçlendirmesi bekleniyor. Bu verilerin ışığında 2017’de de FED’den 3 faiz artışı beklentisi bulunuyor.

FED’in kararları neden önemli?

Dünyanın en büyük ekonomilerinden ABD’de alınan kararlar bir hayli önemlidir. Özellikle FED’in para politikalarına dair aldığı kararlar tüm dünyayı etkileme gücüne sahip. Ve dolayısıyla da FED’in uyguladığı para politikaları doların yönünün belirlenmesi açısından büyük önem taşıyor.

Dolardaki yatırım ve getiri fırsatlarından Forex piyasasının sunduğu yatırdığınız teminatın üzerinde yatırım yapmanızı sağlayan kaldıraç ve fiyatların hem düşüşünden hem de yükselişinden getiri elde etmek gibi avantajlarından yararlanmak için, yatırımcısının her zaman yanında olan GCM Forex’in internet sayfası www.gcmyatirim.com.tr/forex/ ‘i ziyaret edebilirsiniz.